anlatamamak,
yanlış anlaşılmak
emiyor sünger gibi
hatlarında kayan duran kanı,
ıstırabının hararetiyle
buhar edip fezaya asıyor.
*
“yanlış” insanlar gökte salınıyorlar!
“doğrular” el sallıyor!
“doğrular” göz kırpıyor birbirlerine!
yanlışlar,
“yanlışlar”ı “doğru”
“doğrular”ı “yanlış” kabul kılıyor,
yanlışlar
kendi insanlarını yaratıp
elleriyle elbiselerini biçiyor,
yanlışlar
“yanlış”ı anlamadan
“doğrusun!” diyor
ve hep birlikte,
“doğru”yu “yanlış” yaparak
“doğru”yu tespit ettikleri için
fikirlerini alkışlıyor!
hayat suyu kalmamış bedenler yerlerde...
hayat suyu çalınmış bedenlerin
onların olmayan parçaları
onların yerinde.
görüldüğünün içinde nefes alamayanlar var.
ait olmadığı elbisesinin eteklerindeki taşlarla hareket edemeyenler,
eline tutuşturulan mumun silik alevinde
ilk defa gördüğü zenci bir yolda kendini aramaya çıkanlar var.
anlatamamak
anlaşılamamak
sancılı dayatmalar
ağlayan insanlar
olmayan insanlar
olmayan doğrular
aklı küsüp mahzenine çekilmiş kurbanlar
kaldırın şu cesetleri!
dippköşe not:
* ”zenci bir yol” tabiri aniden dilimden düştüğünde, allen ginsberg’ün uluma şiirinde geçen “zenci sokaklar” deyişi de aynı hızla aklıma geliverdi. “zenci sokaklar”ı düşünmeden oldu her şey ama sanırım içten içe allen amcamın tabirini çalmış oldum. =)
anlayan biri bulunur
YanıtlaSilkaygıarın dağılır
yanlışı yapa yapa
doğrular buluur elbet..
buhar zerrecikleri
fezadan yere akarak
ruhsuz bedenlere
can suyu olur
kaygılı sancılar dağılır
sokaklar aklanır
insan insana dost olur
faili meçhuller son bulur
GNY
f