28 Şubat 1974 Perşembe

çoktur buralara yazmamışım.
her gün bakıyorum gerçi, neler olmuş blog tarafında, kimler neler paylaşmış gibi ama bende tık yok. her neyse, ölmedim yaşıyorum ve buradayım! =)

neler var neler yok dersem, hayatımın yine hızlı bir dönemindeyim. deli gibi iş başvurusu yapıyorum ve karşı taraftakiler de delirmişler gibi beni aramıyorlar, olacak iş mi yahu? :D tabi bu işin esprisi de çalıştırmak için superman isteyen firmalar da yok değil; camdan uçarak gelsin vs... gel gelelim bende 1-2 yerden aranmadım ve görüşmeye gitmedim değil ve hatta evrak toparlama aşamasındayım. mutluyuuum!! :p

peki başka başkaaa... çay-kahve. evde pinekleyen bir insan ne yaparsa bende onları yapıyorum. nutella-alışveriş-nutella. ya yok bu daha çok depresyon üçlemesi gibi oldu. evet saçımı da kestirdim!!

yığınla yapılacak iş var aslında. az önce gözüm okunacak kitaplara takıldı da "hızlı okuma" olayına girsem fena olmayacak gibi. 

tabi bu arada baktım olmuyor takıntılarımla ilgili de profesyonel yardım alayım dedim. tecrübelerim ışığında şunu söylemeyeliyim ki psikiyatrlar manyaklarla uğraşmaktan olsa gerek hafif kırık oluyor. yahu bir insana nerelisin diye sorarsın da "ilacı ne şekilde kullanıcam doktor bey?" sorusuna kırk çeşit şive yaparak "eczaneden ilacı alıp, kutuyu açacaksın" demek nedir? hey allahım, aklıma geldikçe gülüyorum :D 



böyle işte. hayat devam ediyor, yaşıyoruz. 
geçenlerde birisi "sence hayat nedir?" demişti. hayat bana hep "düzen" gibi gelir. sistem, her şey kendi kabuğunda bir varlık ve diğer oluşumlarla zincir gibi. biri olmasa değişecek şeyler var ve olması gerekeni yaşıyoruz. kaderci miyim neyim? bazı şeyler daha farklı olsa güzel olurdu ama evet, olması gerekeni yaşıyoruz. içimden geldiği için bunları yazdım mesela.

iyi geceler =)