26 Temmuz 1974 Cuma

gözlerinden öpmeye geldim.
nerdesin?

aklımdan geçenleri göremesinler diye 
gömüldüm yerime
seni bekliyorum. 

"git başımdan!"

merhaba blog! içimi dökmeye geldim. 

iş yerindeyim ve müdürümün istediği işi yapamıyorum; arkadaşıma söz verdim, şiir yazmam lazım ve iki kelimeyi bir araya getiremiyorum; takıntılarım arada bir fena yokluyor ama inatla alp'e gitmeme kararımı sürdürüyorum; insanlar fazla unutkanlar, fazlasıyla unutkanlar, bense buna karşılık fil hafızalıyım ve umursamazlar, bense ince ruhum sağ olsun kendimi bıktıracak kadar önemsiyorum; yine çok şey bekliyorum, inatla bekliyorum ve hatta ona inat bekliyorum ve ellerim boş bekliyorum; kendimden de bekliyorum, huyum bu hep bir şeyler bekliyorum ve ellerim bomboş bekliyorum. 

bu aralar gitme isteğim ağır basıyor. hep vardı ya bu aralar bir başka işte... herkese olur böyle şeyler; boğulur kalır, hareket edemez. biliyorum, kaçmak çözüm de değil ki benim tarzım hiç değil. işin en kötü yanıysa yapmam ve yaşamam gerekenlere rağmen hiçbirinin bağlamaması. bu işte bir tuhaflık yok mu? 



"mutlu muyum?"
-evet mutluyum. bunu bağıra bağıra söyleyebilirim hatta. gün boyu gülümseyebilirim de. sorun ne çözemiyorum ama yetmeyen bir şeyler var. mutluluğum da bağlamıyor gibi. benden ayrı yaşıyorum sanki. en fena olansa hepsini içimde tutmam. keşke mutlu olduğumu bağırabileceğim gibi bunları da çığlık çığlığa atsam içimden. yoldan birisini çevirsem, anlatsam ya da. derin nefes alsam ve gitse hepsi.   
  

8 Temmuz 1974 Pazartesi

soğuk suyun içine iki parça buz atıp erimelerini izliyordum ki... 

yüzmeyi bilmiyorum ben. 
parmak uçlarımdan akarken canım
kendi içimde... etimden akarken 
ben bulanık gözlerimle...