13 Eylül 1971 Pazartesi

iyi yolculuklar...

“seda’ya kendini tanıma seyahatinde iyi yolculuklar…” (A. 23.01.2005)

küçük kırmızı bir arabanın içinde, kendini bildim bileli devam eden bir deney bu. örnek aldığım sayılı kişilerden birisiyle vakti zamanında yaptığım, aklımın o sırada başka yerde olduğu ve ne dediğimi tam olarak bilmediğim bir konuşmadan sonra bana hediye edilen, güzel bir arşivden çıkma birkaç kitaptan birinin bana özel iç kapak notu.
kendi kendimin kurbanı mıyım, emin değilim.

en iyisi beni bir kenara atıp, etrafı mı yaşamaktı yoksa; kendimi es geçip, dışarıdaki havayı mı solumalıydım? mutluyum ki bunu yapmadım ve araba hala yoluna devam ediyor. =)

bu yer, oraya buraya not aldığım yolculuk notlarımın üstü açık barınağı; bana şans dileyen kitap içi notu da isim babası. nedense bunu bugün paylaşmak istedim, sanki bir minnet borcunun tahsilatını yapar gibi.
her neyse saat geç oldu.
bazen gerekli olsa da, cümlemin sonuna nokta gelmemesi dileğiyle… =)

3 yorum:

  1. Bugün face de güzel bir not okudum söyleyenini bilmiyorum ama paylaşana ait olmadığını tahmin edebiliyorum:" Nokta küçük diye nokta kadar değersiz olduğunu düşünme, noktanın hangi cümlenin sonuna konduğundadır değeri". Noktalarının güzel cümlelerinin sonuna konması dileğiyle
    Günay

    YanıtlaSil
  2. İnsan , insan olduğu için bir kenara atılıp değersiz görülemez.Ha kendimizi bir kenara koyduğumuz olmuştur elbet.Ancak bu halde bile yıllanmak üzere beklemede bırakılan bir şarap fıçısından farksız oluruz...

    YanıtlaSil
  3. Kendini bir yerlerde bırakmaya gerek yok hayatta..sen ayaklarını bırak yeter, bedenin terketmez onları fil ayaklı şey =))))
    RAMAZAN KARATAŞ

    YanıtlaSil