20 Aralık 1971 Pazartesi

yeni dünya

kendine doğru; 
“benim küçük dünyam… benim küçük dünyam…”

tüm gün kendine kendine bunu tekrarlatarak geçti durdu bir kararın izinden. durdu…
durmamış daha; zaman…

adımlarını hızlandırıyor onlardan kaçmak için. nasıl bir kovalamacadır bu?

yansımaları duvarda, kaldırımda, elbisesinde, havada; düşünceleri aklında, korkusu göz bebeklerinde.

-adımlar hadi daha hızlı! yetişirlerse mahvolduk. oraya varırsak temizinden, tamamdır bu iş. koşun!

onu merak ediyor ardındakiler. ona karışmak istiyorlar, kollarını uzatıyorlar dillerini uzatıyorlar; ellerini, dillerini; aklından geçenleri okuyorlar onun. özgürlüğünü…

bir süredir aklında bu cümle dönüp duruyor, bir kararın izinden; “benim küçük dünyam…”
yeni bir dünya inşasına başladı; planlar, projeler, malzemeler, düş yatırımı daha neler neler…
ya bunlar kim? bu yüzü olmayan şekiller? hep peşindeler… bazen önündeler, bazen hiç yoklar, kayıplar, çoğu zamansa hemen ardındalar, onunlalar. kimler?

-gölgeler…

gözünde kestirdiği hedefe gelene kadar peşinde olacaklar. kesin.
kesin…
-kesin şu kovalamacayı!

adımları hızlanıyor.
yolda rastladığı güzel taşlar var. çabuktan eğilip alıyor onları, “temize çıkınca uzun uzun sohbet eder tanışırız” deyip cebine atıyor.
bir taş…
iki taş…
üçüncü taş…
dördüncü…

güvenli bölgeye az kaldı yavrum, işte köşe orda.
-koş!
-işte ordayım, geldim. bir adım kaldı. geniş, kontrollü bir açıyla dönüşü yaparsam… iyi de köşenin öbür tarafını göremiyorum ki.

cebindeki destelerce ahbabı yokladı, ordalar, ona sesleniyorlar; “dikkatli ol!”

ve köşeyi dönmek için geniş bir açı belirleyip adımını saldı peşindekilere inatla.

ona da ne!
-böööö!!



planlar bazen plan dışı gelişebiliyor... 



“benim küçük dünyam… benim küçük dünyam…”





2 yorum:

  1. En çok şükrettiğim nedir,bilir misin? Dünyanın köşeli olmayışı. Gerçi yuvarlaklığından da pek bir şey anladığımız yok ya,o kendi kendine dönüyor, biz de yerimizde döneniyoruz, şu koca dünya üzerinde gidip gidip de geldiğimiz topu topu beşyüz metrelik bir alan... metre karelik demiyorum, düz bir yol üzerinde gidip gidip geliyoruz ya sen de biliyorsun.. Seninle tek farkımız yol alırken; düz yolun sonundaki ayrımdan ayrıldıktan sonra farklı köşelerden kendi korkularımızla başbaşa kalarak ters istikametlere yürümek:) iki köşe dönmekten korkanı aynı köşeyi aynı anda döndürtmeye çalışmak nasıl bir duygu olur????????????????

    YanıtlaSil
  2. planlar, planlar dışında gelişebiliyor güzel di

    YanıtlaSil