29 Ağustos 1978 Salı

"tam da şu anda nerde ve nasıl olmak isterdim?" soruma yanıt veremiyorum. şu anda içinde bulunduğum konumdan memnunum ama belki de daha farklısını isteyecek kadar hevesli değilim. oysa ki her yerde olabilirim! bunu isteyebilirim en azından. içimde unuttuğum hayallerimin her neresindeysem orada olabilirim. birkaç çocuktan ruhumun toz toprağında kalmış düşlerimi çıkartmaları için yardım mı istesem? kalbi kararmış insanların ruhumda emek harcamasını istemiyorum! 

hayal kurmayı ne zaman bıraktım bilmiyorum. önceden kuzenimle oyun oynamadığımız zamanlarda karşıklıklı koltuklara uzanıp hayaller kurardık. şanslıymışız buna fırsatımız olmuş ve şanslıymışız, hayal kurmayı akıl eden çocuklarmışız. peki sonra ne olmuş bize? 

günlük hayatın meşgalesi, bitmeyen yapılacaklar ve kalan zamanda sözde dinlenmek, kafa dinlemek için anları geçirmemiz kurmacalarımıza zaman ayırmamamıza neden olmuş olabilir mi?

geçenlerde okuduğum bir yazı sonrasında en son ne zaman içten, temiz bir hayal kurduğumu düşündüm; yanıt alamadım. o günden beri de dert oldu bana. neden hayallerimden vazgeçtim, ne oldu da onları küstürdüm? o günden sonra her fırsatta bir şeyler kurmaya çalıştım ama samimi değil ki? düşlemek bir zorunluluk değil ki? peki ya içimden neden gelmiyor artık? değişen ne? hasarlı olanı bulup onarmak, olmuyorsa dışarı almak gerekiyor. hayattan daha çok keyif alabilmek için, kendimi daha iyi bilebilmek için ve belki de en önemlisi ilerleyebilmek için saf, temiz, çocuk ruhlu hayallerimi bulmam gerek. sanıyorum o zaman, şu anda olmak istediğim milyon tane farklı yer sıralayabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder